Türk Tarih Kurumunun verdiği bilgilere göre Emir Çaka Bey, Anadolu’nun Türkler tarafından fethiyle kapılarının açıldığı 1071 Malazgirt Zaferi’nden 10 yıl sonra, 1081 yılında İzmir’i liman bölgesinden girerek fethetmiştir.
O gün bu gün İzmir Türk’tür… Türk kalmak için nice fidanlar yitirmiştir.
Yıl 1919, 14 Mayıs’ı 15 Mayıs’a bağlayan gece binlerce İzmir’liye;”…Burayı Yunan’a vermeyeceğiz. Vermek isteyen kuvvetle paylaşacak kozumuz var…” diye haykırıyordu Maşatlık meydanında henüz 31 yaşındaki Hasan Tahsin ya da gerçek adıyla Osman Nevres (1888, Selanik – 15 Mayıs 1919, İzmir)…
Redd-i İlhak Heyeti Milliyesi‘nde,”…Ey bedbaht Türk!.. Yunan hakimiyetini kabule taraftar mısın? Artık kendini göster. Tekmil kardeşlerin Maşatlık Meydanındadır. Oraya yüzbinlerle toplan.. Orada zengin, yoksul, bilgin, cahil yok. Fakat Yunan egemenliğini istemeyen bir mutlak çoğunluk var. Geri kalma!.. Binlerle, yüzbinlerle Maşatlık’a koş. Ve Milli Kurul’un buyruğuna uy….” yazılı çağrıya cevap veren İzmir halkına seslenmişti o gece…
Hasan Tahsin’in işgal askerlerine sıktığı ilk kurşun, Türk Kurtuluş mücadelesinde diğer yerlere de örnek teşkil etti. Aydın ve Balıkesir’de işgale karşı direniş baş gösterdi. Çerkez Ethem Yunan işgaline karşı efeleri toparladığı gün Demirci Mehmet Efe ayağa kalkarak; “Bir genç düşmana ilk kurşunu sıkmış, bundan sonrası bize düşer!” demiştir. Ki bundan sonrası dağların efelerine ve sonra da Halaskargazi Mustafa Kemal’in düzenli ordusuna kadar devam etmiştir.
İzmir’i bu günlere getiren, özgür, aydın, fikri ve vicdanı hür Türk gençlerinin yetişmesine vesile olan bu özel günün vesilesiyle başta Şehit gazeteci Hasan Tahsin olmak üzere tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve şükranla anıyoruz.